Enginar şöleni başladı

Yarımada’ya büyük hareketlilik kazandıran Urla Enginar Festivali’nin 4.’sü birbirinden renkli görüntülerle başladı. Bu yıl 1,5 milyon ziyaretçi hedefiyle düzenlenen festivalin açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sanayi ve inşaat sektörleri ile finans kuruluşlarına dağıtılan teşviklerin yüzde 1’inin tarıma verilmesi durumunda, tarım ihracatının 80-100 milyar doları bulacağını söyledi.
Yarımada’nın kalkınma stratejisinde önemli yer tutan ürünlerden enginarın tanıtılması amacıyla düzenlenen “Uluslararası Enginar Festivali” Urla’da yine büyük bir heyecana neden oldu. Bu yıl 4. kez düzenlenen ve Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi akınına uğrayan festival, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Reseau Delice (Dünya Gurme Şehirler Birliği) işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Urlalıların hedefi, 29 Nisan’a kadar devam edecek festival süresince 1,5 milyon ziyaretçi ağırlamak.
Enginar yemeği yarışmaları, tadım etkinlikleri, paneller, sergiler ve atölyelerle renkli görüntülere sahne olması beklenen festival, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı kortej yürüyüşüyle başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Bandosu eşliğinde gerçekleşen yürüyüşe İzmir Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekipleri de renk kattı.

“Toprak anadır”
Açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bölge insanının emeği ve alın terini düzenledikleri ulusal ve uluslararası etkinliklerle değere dönüştürmek, Yarımada’nın ürünlerini tüm dünyaya tanıtmak istediklerini belirterek, “Üretmenin ne demek olduğunu, haklı kazancın, harama el uzatamadan kazanmanın ne demek olduğunu çiftçilerimiz görüyor. Ben de Türkiye’den en çok tütün üreten bir ilçede 6 yaşından 27 yaşına kadar tütün üretmiş bir kardeşinizim. Toprak anadır. Ona bakarsanız, severseniz, sizi hiç ama hiç aç bırakmaz. Çiftçi ne zengin olur ne aç kalır. Karnını yarmışlar ’40 tane gelecek yıl’ çıkmış. Hayat akıp gider ama çiftçi hep üretir” dedi.

“Sıra geldi pazarlamaya”
“Kalkınma eşittir sanayileşme” sloganıyla yola çıkarak sadece sanayiye kaynak ayıran, yol haritasını buna göre kuran iktidarların kaybetmeye mahkum olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarımımız giderek kan kaybetti, çiftçi üretemez oldu. Birçok tarım ürününü, temel gıda ürünlerini ithal eden duruma geldik. Ama İzmir’in tarımı, Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Türkiye tarımından 2,5 kat fazla büyüdü; kırsalda yaşayanların gelir düzeyi arttı. Ürün alımı yaptık. Ziraat odaları vasıtasıyla teknoloji ürünleri dağıttık. Altyapı desteği sağladık. Şimdi sıra pazarlamada. Ürettiğimiz ürünlerin değeriyle pazarlanması katma değerin artırılması, paketlenerek sanayi ürün haline gelmesini sağlayacağız.”

“Tarıma yüzde 1 teşvik verilseydi…”
Sanayi, inşaat sektörü ve finans kuruluşlarına dağıtılan teşviklerin yüzde 1’inin tarıma verilmesi durumunda tarım ihracatının 80-100 milyar doları bulacağını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Temel sektör Türkiye’de tarımdır, tarımdır, tarımdır. Bunu herkesin böyle bilmesi, yol haritasını böyle hazırlaması gerekir” dedi.

“İyi ki Aziz Kocaoğlu var”
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Kırsal Kalkınma Modelini herkesin örnek aldığını belirterek şunları söyledi: “İyi ki, İzmir Büyükşehir Belediyemiz var. İyi ki Aziz Kocaoğlu var. Yerelden kalkınma hedefiyle üreticiye destek oldu, köyden kente göçü önleyip istihdam alanı oluşturdu, ürünlerin iç ve dış pazarlarda yer bulmasına öncülük ederek ’İzmir Modeli’ ile Türk tarımına örnek oldu. Yarımada’nın binlerce yıldan süzülüp günümüze ulaşan doğal, kültürel ve tarihi mirasını, İzmir Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi ile koruma altına aldı. Bu plan, üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, meslek odalarımız, bölge halkımız, akademisyenlerimiz tarafından şekillendirilen bir çalışma olması dolayısıyla ayrıca kıymetlidir. Kentlerin gerçek zenginliği, yerel varlıklarının miktarı ve gücüyle yakından ilişkili olduğundan sürdürülebilir bir büyüme için kendi varlık odaklarımıza göre hareket etmemiz ve markalaşma çalışmaları yapmamız gerekirdi. Biz de öyle yaptık. Biz bundan 4 yıl önce bir hayal kurduk. Günden güne tütün misali azalan enginar üretimi direnişiydi bu aslında. Tarım arazilerimizi sattırmamak adına bir eylem başlattık. Adına da festival dedik. Herkes bu büyük, koca etkinliği festival sanırken, biz enginar üreticisiyle el ele verip bir çığır açtık.”
Uyar, Urla’daki enginar gelirinin 3 yılda yüzde 275 oranında arttığını, ilk festival yılı olan 2014’te enginar ekim alanı 1milyon 600 bin metrekare iken 2017 yılında bu rakamın 3 milyon metrekareye ulaştığını da sözlerine ekledi.
Urla Kaymakamı Önder Can ve Urla Ziraat Odası Başkanı Nurettin Kılınç da festivalde emeği geçenlere teşekkür etti.

Oteller doldu
Festivali takip etmek için hem yurtiçi hem de yurt dışından gelen misafirlerle birlikte Urla ve yakın çevresindeki oteller ile pansiyonların dolduğu belirtildi. 3 günlük festival boyunca ilçeye 1 milyon kişi bekleniyor. Festivale aylardır hazırlanan girişimciler, enginar reçeli, enginar sabunu, enginar yemekleri ile enginar temalı hediyelik ve tekstil ürünlerini festivalde sunacak. Urla Cumhuriyet Meydanında kurulacak tadım atölyelerinde ayrıca “enginarlı kabak çiçeği tatlısı”, “karidesli enginar mücver”, “dereotlu enginarlı somon turşusu”, “Fas usulü mor enginar”, “Hollandez soslu enginar”, “enginarlı karnıyarık”, “ançuezli vinegret sos eşliğinde Urla Sakız enginarı”, “enginarlı kiş”, “enginarlı büzgü börek”, “enginar çorbası”, “enginar kroket”, “enginar konservesi”, 10 baharat eklenerek yapılan “enginar çayı”, “enginar döneri” ve “enginar tatlısı” gibi lezzetleri de konuklara ikram edecek.

Yabancı şefler geliyor
İzmir’in de üye olduğu Dünya Gurme Şehirler Ağı, Urla’daki festival süresince İtalya, Fransa, Tunus, Fas, Cezayir, Beyrut’tan gelecek şeflerle Türk şefleri bir araya getirecek. Tüm etkinlikler ve atölye çalışmaları ücretsiz gerçekleşecek ve Urla’daki eski tarifler ve göç mutfağı Doğal Sofra Urla Gönüllüleri tarafından uygulamalı olarak konuklara aktarılacak.
Festivalin ikinci gününde ise Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Hayat Erkanal ve Dr. Yılmaz Karakoyunlu söyleşi gerçekleştirecek.