"Yeni yılın ilk yazısına tam da böyle, insanın içini ısıtan bir hikaye yakışırdı: Bir yazarın, hiç tanımadığı okurlarından gördüğü vefanın tatlı öyküsü...
Yazar Güven Karabenli, Marmaris'te yaşıyor.
Kitapları deli satmıyor; belki adını bile ilk kez duyuyorsunuz.
Ama çok kemik bir hayran kitlesi var.
Hayranları ona ulaşıp yeni kitabını sabırsızlıkla beklediklerini söylüyorlar.
E burası Türkiye. Ortaya bir sanat eseri falan koymaya kalkarsan, belli bir bedeli göze alacaksın tabii.
Kağıt pahalı, baskı-dağıtım desen...
Vergisi bile yüzde 8'e çıktı.
Artık maliyetleri karşılayamadığı için yeni kitap yazmayacağını söylüyor okurlarına.
? ? ?
Ama dediğim gibi: Öyle kemik bir kitlesi var ki Facebook'ta örgütlenmeye başlıyorlar.
Yeterli sayıya ulaşınca aralarında para toplayıp kitap basacak miktarı yazara ulaştırıyorlar. Güven Karabenli oturup kitabı yazıyor: "Hatmi Adam".
Kitap basılıyor; şimdi isteyen hayranlarına postayla gönderiyor.
Fikri ilk bulanı düşündüm.
Sonra birbirlerini tanımadan organize olan bu "iyi insanlar çetesi"nin diğer
üyelerini.
? ? ?
"Sanat için" mi sevinirsin, "toplum için" mi?
Yoksa aramızda böyle güzel insanlar da yaşadığı için kendini bu ülkede daha güvende, umutlu mu hissedersin?
Ya da payeyi asıl sahibine, okuruyla arasında bu iklimi kuran, yazar Güven Karabenli'ye mi teslim edersin?
Ama bizimkine rol çalmak denmez. Olsa olsa göz hakkı.
Bir yazar ve birkaç güzel insanın kotardığı mutluluktan, payımıza düşen işte...
Hem bak, paylaştıkça nasıl da çoğalıyor.
? ? ?
İyilik, güzellik bulaşıcı hastalık gibi. En ufak temasta, hemen hızla yayılıyor."
YORUM YAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.
BENZER HABERLER