İmama nikah yetkisine tepki

Cumhuriyet Halk Partisi Marmaris Kadın Kolları, nikah kıyma yetkisinin müftülüklere de verilmesine ilişkin hazırlanan yasal düzenlemeyle ilgili basın toplantısı düzenledi.

Konuyla ilgili basın açıklamasını okuyan  Cumhuriyet Halk Partisi Marmaris Kadın Kolları Başkanı Dilay Uçar, Medeni Kanunun kadınlara verdiği haklardan rahatsız olanların olduğunu belirtti.

Uçar:”Türkiye gündeminde çok acil çözülmesi gereken sorunlar var iken,iç ve dış borçların trilyon dolarlara yaklaştığı, işsizliğin-aşsızlığın had safhaya ulaştığı, her dört gençten birinin işsiz olduğu,terörün her gün yüreklerimizi kasıp kavurduğu,basının ve bilimin dört duvar arasına hapsedildiği bir süreçte, yapılacak hiçbir iş kalmamış gibi, iktidar yine nikahı kimin kıyacağı ile uğraşmaya başladı.İktidarın müftülüklere de resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısını tekrar tekrar gündeme getirmesi,yaşamakta olduğu çöküşü, sistematik tehditlerle bertaraf etmeye çalışmasıdır. “dedi.

Açıklamada:”Kadınlar her gün öldürülüyor iken, her gün tacize, tecavüze şiddette uğruyorken, yoksulluk içindeyken,çalışma hakları ellerinden alınıyorken, özgürlükleri gasp ediliyorken tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır?”” dedi.

Sizler Medeni Kanunun kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oluyorsunuz?

Yapılan açıklamada, mevcut şartlarda, Türkiye’de evlendirme memuru sayısında bir sorun olmadığı, buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesi sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir, denildi. Açıklamada, “Türkiye’de çocuk istismarlarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikah kisvesi altında yapıldığı düşünüldüğünde bu tasarının nasıl bir gaflet olduğunu daha rahat görülecektir.12 yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikaha,çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz.Müftülük kurumu İslam ile özdeştir. Resmi nikahın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılması Türkiye’deki aile yapısına dini bir dayatmadır.Bu topraklar dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olanların evidir.Bu insanların yüzde 90’nından fazlası zaten Müslümandır.Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti’dir.Hukuk Devleti olmakla, kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır.Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirlerine karıştırılmamasıdır.Bu da Laiklik ilkesine aykırıdır.   ”denildi.

Laik düzen ortadan kaldırılmaya çalışılıyor

Açıklamada, İktidarın bu uygulamalar ile laik düzeni  ortadan kaldırılmaya çalıştığı vurgulandı: ”Ancak endişe ile görüyoruz ki, iktidar bu ve bunun gibi uygulamalar ile laik düzeni yavaş yavaş ve sinsice yok etmeye çalışmaktadır.Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir.Bugün daha net görüyoruz ki siyasi iktidarın son yıllarda “dava” dediği şey laik düzenin yıkılması davasından başka bir şey değildir” denildi.

“Bizlere düşen Medeni Kanunu daha ileriye taşımaktır”

Açıklamaya şöyle devam edildi: “Türkiye’de kadınların sosyal statüsü 1926 medeni kanunu ile resmen tamamlanmıştır.Bizlere düşen, bu medeni kanunun daha ileri taşımaktır. Biz Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, kadını toplumdan dışlayan her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.”

Açıklamada, düzenlemenin derhal geri çekilmesi istendi.