(Özel haber) Rumlar da barış istiyor

Kıbrıs sorununa çözüm üretmek için yürütülen müzakereler ivme kazanırken, çeşitli konularda fikir ayrılıkları devam ediyor. Vatandaşlar da varılacak kararı merakla beklerken, Rum halkı çözümün kısa sürede bulunamayacağını savunsa da barış istiyor.
Kıbrıs’ta yaşanan soruna çözüm üretmek, adaya kalıcı barış getirmek ve istikrarı sağlamak amacıyla BM gözetiminde 2015 yılında başlatılan Kıbrıs müzakereleri yoğun tempoyla devam ediyor. Müzakereler kapsamında geçtiğimiz haftalarda Cenevre’de 5’li konferans gerçekleştirilmişti. “Güvenlik ve Garantiler” konusunun ele alındığı Beşli Konferans kapsamında Mont Pelerin’de gerçekleşen görüşmenin ardından tarafların müzakerelerine adada devam etmesine karar verildi. Liderlerin 26 Ocak’ta yeniden bir araya gelmesi bekleniyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından ivme kazanan müzakerelerde birçok konuda anlaşmaya varılsa da mülkiyet, toprak, güvenlik ve garantiler konularındaki fikir ayrılıkları devam ediyor. Yetkililer arasındaki açıklamalar geniş yer bulsa da vatandaşlar da varılacak kararı merakla bekliyor. Güney Kıbrıs Rum halkı da kısa süre içinde sonuca ulaşılmasa da olumlu gelişmelerin yaşanacağına inanıyor. Güney kesimde yaşayan Mihaali, sorunların olabileceğine dikkat çekerek, bulunan çözümlerle bu sorunların giderilebileceğini bildirdi. Garantilerin kalkması gerektiğini dile getiren Mihaali, “Kıbrıs sorunu çözümünün sırf garantiler nedeniyle, ümit verici bir dönemde yitirilmemesini gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Mihaali, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması halinde Güney’deki Rumların kuzeye döneceğine yönelik soruya, “1974 Rum göçmenlerin yalnızca yüzde 15’nin dönebileceğini düşünüyorum” dedi. Bölgenin ekonomisinin iyi olmadığını savunan Mihaali, anlaşmayı desteklemeyenlerin “Türklerin tazminatını ödemek istemediğini” savunduğunu kaydederek kendisinin ayrı fikirde olmadığını ve her iki tarafın da ekonomik kalkınmayı başaracağına inandığını sözlerine ekledi.

“Olumlu gelişmeler yavaş yavaş olacak”
Niko isimli vatandaş ise iki toplumun kendi hallerine bırakılması durumunda barış sağlanacağını savunarak, “Ancak Yunanistan ile Türkiye’nin karışması bu çözüm umudunu azaltıyor” dedi. Niko, çözüm olmamasını özelikle yabancı güçlerin kendinde müdahale hakkı görmesine bağladığını belirtti. Gostas kısa sürede bir anlaşma olacağını düşünmediğini belirterek, “Ama olumlu gelişmelerin yavaş yavaş olacağını düşünüyorum. Sorunun çözülmemesinin başlıca nedeni ekonomik ve kim daha fazla alacak kaygısı” dedi.
Onifriyos ve Yorgos ise iki tarafın dya istekleri makul olması halinde bir anlaşma olabileceğini savunarak, “İki tarafın da ortak noktaları çok ve bir anlaşmaya varılabilir” dedi. Yorgos ise biraz daha zamana ihtiyaç duyulduğunu aktararak, bazı konularda yakınlaşmalar olduğunu sözlerine ekledi.